Toprak değişimi ne zaman ve nasıl yapılmalıdır?
· Ne tür saksı kullanmalıyım?
· Vitamin gerekli midir ?
· Gübreleme nasıl yapılır ?
· Sineklere ve böceklere ne yapmalıyım ?
· Pamukçuk ve küf nedir ?
· Budamayı kendim yapabilir miyim?
ÇİÇEK BAKIMINI 2 GURUPTA TOPLAYABİLİRİZ
1) KESME ÇİÇEK BAKIMI
2) SAKSI ÇİÇEĞİ BAKIMI
1) KESME ÇİÇEK BAKIMI
1. Vazonuzda bulunan çiçeklerin daha uzun süre size eşlik etmesini isterseniz 2
günde bir vazonuzun suyunu değiştirmeniz gerekmektedir. Suyunu
değiştirdiğiniz çiçeklerin saplarını da 2 cm kadar kısaltırsanız çiçekleriniz çok
daha kalıcı olur. Kısaltma işlemi sırasında sapı eğimli kemeniz çiçeğin su
çekmesini kolaylaştırır.
2. Vazonuzun suyuna ekleyeceğiniz 3-5 damla çamaşır suyu suda oluşacak kötü.
kokuyu önleyecektir
2) SAKSI ÇİÇEĞİ BAKIMI
Saksı çiçeği bakımını başlıklar halinde aşağıdaki gibi sıralayabiliriz :
· ÇİÇEKLERİN BESLENMESİ
· ÇİÇEK HASTALIKLARI
· SAKSI DEĞİŞTİRME
· GÜBRELEME
· SULAMA
· SU PÜSKÜRTME
· HAVALANDIRMA
1. Saksı çiçeklerinizi öncelikle ortamın ısı,ışık ve nem durumuna göre seçmeniz ve yerleştirmeniz gerekmektedir. Çiçeğinizi satın alırken lütfen çiçekçinize danışarak bitkinin gereksinim duyduğu koşulları öğrenin. Ayrıca aynı tür bitkileri bir arada tutmanız bitkilerin kendi floral ortamlarını yaratmaları açısından faydalı olacaktır.
2. Sulama için öncelikle toprağın nemini parmağınızla kontrol etmeniz gerekmektedir. Parmağınızı 2 cm kadar toprağa bastırın ve parmağınız ıslaklık hissetmiyorsa bitkinizi sulayınız.
Unutmayın aşırı sulama bitkinin köklerini çürütür.
3. Bitkilerinizin yapraklarını periyodik olarak temizlemeniz bitkinin gereksinim duyduğu ışık, nem ve karbondioksit alımını kolaylaştırır. Küçük yapraklı bitkilerin yapraklarını ılık su ile yıkayarak temizleyebilirsiniz. Büyük yaprakları ise ıslak bez veya süngerle temizleyebilirsiniz.
4. Saksı bitkilerinizin saksı ve topraklarını en geç iki yılda bir değiştirmeniz gerekmektedir. Saksı değişimi sırasında bitkinin köklerine zarar vermemeye lütfen özen gösteriniz. Saksı değişiminin bahar aylarında yapılması gerekmektedir.
5. Bitkilerin özel koşullarda yetiştirilerek gübre ve ilaç destekleriyle sizleresunulduğunu göz önünde bulundurarak 2 aylık sürelerle bitkilerinize vitamin takviyesi yapmayı lütfen ihmal etmeyiniz. Özellikle ithal bitkiler sağlıklı gelişim için vitamin katkısına gereksinim duymaktadırlar.
ÇİÇEKLERİNİZİN BESLENMESİ NASIL OLMAKTADIR ?
Yaşayan her bitki adeta küçük bir kimya laboratuarını andırır. Biz insanlar ve hayvanlar tamamıyla organik maddelerle beslendiğimiz halde ,bitkiler, pek azı hariç anorganik maddelerle beslenirler. Bitkiler bu anorganik maddeleri bünyelerinde organik hale getirirler,yani sentez yaparlar. Bitkilerin beslenmelerinde önemli rol oynayan diğer besin maddeleri şunlardır:
GÜBRELEME
Tüm kültür bitkileri gibi iç mekan süs bitkileri üreticiliğinde de amaç nicelik ve nitelik yönünden yüksek ürün elde etmektir. Bu amaca ulaşmak için alınan kültürel önlemlerin başında gübreleme gelmektedir. Bitkiler yaşamların sürdürebilmek için bazı besin maddelerini kesinlikle almak zorundadır. Bazı elementler vardır ki, bunlardan birisinin yokluğunda bile bitkiler olağan gelişmelerini göstermez ve bunlardan herhangi birisinin yerini bir başka element dolduramaz. Bitkilerin yapısında fazlaca bulunan ve bitkiler tarafından çok miktarda gereksinme duyulan elementlere "makro elementler" adı verilir. C, H, N , O , P, K , Ca , Mg , S bu gruba girer. Çok az miktarı bile bitkilerin gereksinmelerini karşılamaya yeten ve bitki bünyesinde çok az bulunan elementlerden " Temel bitki besin maddeleri " olarak biline N , P , ve K bitkisel organizmada fazla kullanıldığından, toprakta noksanlığına en çok rastlanan bitki besin maddeleri olmaktadırlar. Günümüzde dünyada ve ülkemizde üretilen ticaret gübreleri genel olarak bu üç bitki besin maddesini içermektedir.
Ticaret gübreleri :
1. Azotlu
2. Fosforlu
3. Potasyumlu ve bu üç besin maddesinde ikisini veya üçünü belirli oranlarda kapsayan
4. Kompoze ( karışık ) gübreler olarak guruplandırılırlar.
ÇİÇEKLER NE ZAMAN GÜBRELENMELİ:
Bir süs bitkisi bir saksıya ve ya bahçeye dikildiği zaman gübre de verilir. Fakat bu bitkiye uzun zaman yetmez. Bitkilerin gelişmelerinin en fazla olduğu zaman ilkbahar ve yaz aylarıdır. O halde bu sürelerde bitkileri düzenli olarak gübrelemek gerekir Sonbahar ve kış aylarında bitkilerde gelişme yavaşlar, hatta dinlenmeye çekilirler. Bu süre içinde gübre vermeye gerek yoktur. Soğanlı , yumrulu, rizomlu çiçeklerin çiçeklenmeden önce bol bol gübreye ihtiyaçları olur.
BAZI BİTKİ VE ÇİÇEK HASTALIKLARI
Kırmızı Örümcek Mite' ları : Yaprakların alt yüzeylerinde bulunan küçük, sarı , kahverengi veya kırmızı kurtçuklardır. İnce örümcek ağları üretirler. Kuru ortamı severler. Nemliliği artırmak amacıyla bitkiyi sık sık spreyleyin.
Kabuk Böcekleri : Yapraklara ve gövdeye yapışmış gibi duran küçük sert kabuklu,kahverengi, sarı böceklerdir. Böcekleri ılık sabunlu su ile temizleyip durulayın.
Küf : Yapraklarda ve gövdede oluşan beyaz pudra benzeri oluşumlardır.
Mantar ilacı ( fungicide ) ile spreyleyin.
Beyaz Sinekler : Güveye benzer ve rahatsız edildiğinde uçuşan küçük beyaz böceklerdir. Tüm bitkiyi ılık sabunlu suya batırın ve sonra durulayın.
Yeşil veya Siyah Sinekler : Bitkinin büyüyen uçlarında koloni oluştururlar.
Yok etmek için Arap sabunu köpürtün ve bununla tüm bitkiyi yıkayın ve durulayın.
Botrytis : Yaprak, çiçek ve gövdede bulunan gri küftür. Bitkiyi daha kuru bir ortama alın ve hava akımını artırın. Ölü çiçek ve yaprakları düzenli olarak ayıklayın. Sorun devam ederse mantar ilacı kullanın.
Mealy Bugs : Yaprakların altında ve gövdede bulunan minik yün yumaklarına benzer oluşumlardır. Pamukçuk gibidir. İspirto ( Metil Alkol ) ya batırılmış birpamukla siliniz.
SAKSI DEĞİŞTİRME
Saksı değiştirme işlemi, iç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde önemli bir yer kaplar. Bitkiler , yetiştiricinin gereksiz yere bitkinin saksısının değiştirilmesi Ve ya saksı değiştirmeyi tam bilmemesi nedeniyle zarar görmektedir.
İçersinde belirli miktarda toprak bulunan kaplarda ( sözgelişi saksı, kasa , çanak vb. gibi ) yetiştirilen süs bitkilerinin bir süre sonra varolan bitki besin maddeleri beslenme sonucu azalır. Saksı değiştirmeyi gerektiren başka önemli neden de , bitkinin toprak üstü kısmı ile birlikte köklerinin de gelişmesi ve saksının zamanla yetersiz duruma gelmesidir.
Saksı değiştirme sırasında genel bir kural, yeni saksının eskisine oranla bir boy daha büyük tutulmasıdır. Daha büyük saksı kullanılması hem gereksiz hem de sakıncalıdır. Çünkü, büyük saksılar fazla yer kaplarlar ; ayrıca , bitki köklerinin saksı toprağını tümüye kaplayacak biçimde gelişmesi uzun zaman alır. Bu konunun doğru uygulaması sanıldığından çok daha önemli sonuçlar vermektedir. Bu nedenle, iç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde , özellikle son yıllarda olabildiğince küçük saksılar kullanılarak,saksı harçlarının sıvı gübrelerle desteklenmesi ilkesi yerleşmiş bulunmaktadır.Saksı değiştirme sırasında köklere ve bu arada tüm bitkiye toplu bir görünüş kazandırmak, bitkinin alt kısımlarında oluşabilecek çıplaklaşmaları önlemek amacı ile sürgün ve ana dallarda budama yapılabilir. Ancak bazı bitkilerin budamaya karşı duyarlı oldukları unutulmamalıdır. Kök budaması ise uçlarının canlılığını yitirdiği veya kök sisteminin aşırı geliştiği durumlarda söz konusudur. Böyle durumlarda kökler keskin bir bıçakla hafifçe budanır. Plastik saksılarla toprak saksılar arasındaki en önemli farlılık gözenekliliktir. Plastik saksılar gözeneksizdir. Toprak saksılar ise, yapım tekniklerine bağlı olarak değişik oranlarda gözenek içerirler. Bu da , arada bazı farklılıklar olmasına yol açar. Saksı değiştirme sırasında yapılacak işlemler şöyle sıralanabilir :
· Saksısı değiştirilecek olan bitkinin toprağı hafifçe nemlendirilir.
· Bitkinin kök boğazı sol elin yüzük parmağı ile orta parmağı arasına alınır.
· Bu arada sol elin avuç içi saksı toprağını tutar ve saksı ters çevrilerek kenarı sert bir yere hafifçe vurulur. Böylece bitkinin kök yumağının saksı kenarından kolayca ayrılması sağlanmış olur. Sağ elle saksı kenarından kolayca ayrılması sağlamış olur.
· Sağ elle saksı çıkarılır ve bu sırada toprağın dağılmamasına özen gösterilir. Daha önce belirtildiği şekilde kök ve gövde budaması yapılır. Bundan sonraki işlem yeni saksının dikim için hazırlanmasıdır.
· Saksının dip kısmındaki akıtma deliği üzerine küçük bir saksı kırığı konur. Böylelikle sulama sırasında toprağa verilen suyun fazlası bu delikten dışarı akar. Saksı dibinde akıtma deliğinin bulunmaması veya bu deliğin kapanması durumunda kökler fazla sulama ile kısa zamanda çürürler. İyi drenaja gereksinimi olan bitkilerde ise, saksı dibinde önce saksı kırıkları veya küçük çakıllardan bir drenaj tabakası oluşturulur.
· Yeni saksıya dikim sırasında bitki sol el ile saksı ortasına gelecek biçimde ve istenilen yükseklikte tutulur. Bitkinin eskisine oranla daha derin veya yüzeyse dikilmemesine dikkat edilmelidir. Ancak, bu kuralın tersine bazı bitkiler sürekli biraz daha derine dikilir.
· Sağ elle kök yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harç doldurulur ve boşluk kalmaması için harç çepeçevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı üzerinde birkaç kez masaya vurularak harcın iyice oturması sağlanır.
· Saksı tümüyle toprakla doldurulmamalı sulama payı olarak saksı kenarı üst düzeyi ile toprak yüzeyi arasında 1.5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır.
· İşlem bittikten sonra bitkilere önce toprak tümüyle nemli duruma gelinceye değin su verilir. Daha sonraları az su verilmeli , ama sık sık su püskürtülmelidir. Saksısı yeni değiştirilmiş bitkiler, ışık seven nitelikte olsalar bile, başlangıçta doğrudan güneş ışığı altında bırakılmamalı, yarı veya hafif gölge yerlerde bulundurulmalıdırlar.
SULAMA VE PÜSKÜRTME
Sulama
Bitki yetiştirirken en önemli konulardan biri sulamadır. Bitkilerin ne kadar sık sulanması gerektiği de en çok sorulan sorulardan biridir. Bu konuda etkili olan etmenlerini özetlersek:
· Bitki çeşidi en önemli etkendir. Mesela , kurak ortamda yaşayan ve dokuları içinde bol su depo eden kaktüsler ve sukkulent ( etli) bitkiler ; palmiyeler, eğreltiler ve siklamenlere göre suya daha az gereksinme gösterirler.
· Bitkiler etkin gelişme dönemlerinde, dinlenme dönemlerine göre suya daha çok gereksinme duyarlar.
· Eğer kökler toprak içerisinde fazlaca yayılıp tüm saksıyı doldurmuş ise su bitki tarafından kolayca alınır ve topraktaki nem kısa sürede kaybolur. Bu durumda bitkileri sık sulamak gerekir.
· Bazı topraklar fazla oranda su tutar ve daha uzun sürede kururlar. Bu nedenle su tutma kapasitesi düşük olan kumlu topraklarda yetiştirilen bitkileri, humusca zengin tınlı topraklardakine oranla daha sık sulamak gerekir.
· Bitkinin güneş ışınları altında , gölgede veya yapay ışık altında olması da topraktaki nem durumunu ve bitkinin su kaybını etkiler. Güneş altında veya yapay ışık altında , bitki daha fazla terleme yapacağı için, gölge bir yerdeki bitkiye oranla daha çok suya gereksinme gösterir.
Su , bitki için önemlidir, ama aşırı sulama da hiç su vermemek kadar tehlikelidir. Önemli olan nokta bitkileri her gün gözlemek ve her akla geldiği zaman değil, suya gereksinim gösterince sulamaktır. Gerçekten , süs bitkilerinden çoğunun genellikle saksı toprağının kuru tutulmasından çok, sürekli bir şekilde nemli tutulma sonucu zarar gördükleri yetiştiriciler tarafından bilinen bir olgudur. Bu ,ise yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan kimselerin bitkiye ne denli bol su verilirse o denli iyi gelişir şeklinde yanlış bir önyargıya sahip olmalarının bir sonucudur.
Su Püskürtme :
Bu konuyla ilgili bitkilerin çoğu tropik ve subtropik kökenli olduğundan yalnızca topraktaki nem gelişmeleri için yeterli olmamakta, havadaki neminde yeterli miktarda olması gerekmektedir. Seralarda orantılı hava neminin istenilen düzeyde tutulabilmesine karşılık, yazın orantılı nemi çok düşük olan veya kışın kaloriferle ısıtma yapılan yerlerde süs bitkilerinin çoğuna sık sık su püskürtülmesi gereklidir. Kışın orantılı nemi çok düşük olan , sözgelimi kaloriferle ısıtma yapılan yerlerde bulundurulan bitkilere püskürtülen suyun yaklaşık olarak oda sıcaklığında olması uygundur. Sulamada olduğu gibi püskürtmede de kullanılabilecek en uygun su yağmur suyudur.
Püskürtme yapılamadığı durumlarda, bitkilerin yapraklarını ıslak bir sünger veya bez ile silerek nemlendirme gerekir.
HAVALANDIRMA
Bitkiler için insanlarda olduğu gibi temiz hava mutlaka gerekli değildir. Eğer bitkiler kapalı alanlarda yalnız başlarına yetiştiriliyor iseler, hava değişimi olmaksızın uzun süre normal bir gelişim gösterebilirler. Ancak bulunduruldukları ortamın havası yapay yollarla kirletilirse bitkiler bundan zarar görebilir ve dolayısıyla zaman zaman havanın değiştirilmesine ve temizlenmesine ( yani havalandırılmaya ) gereksinim duyarlar. Havalandırma sırasında bazı konuların gözden uzak bulundurulmaması gerekir. Özellikle havanın soğuk dalgalar halinde doğrudan bitkilerin üzerine gelmemesi gerekir. Bunun için üstteki pencereleri ( vasistas) açmak ve ya pencerenin bir kanadını bitkilere soğuk esinti gelmesin diye koruyucu olarak kullanacak şekilde camı açmak ya da iletim sağlanabiliyor ise içerdeki başka bir odanın penceresini açmak iyi olur.
Sıcaklık
Evlerde yetiştirilen salon bitkileri,seralardan gelmiş olsalar bile, bizim
sahip olduğumuzdan daima ılık iklim kökenlidir. Afrika menekşeleri ve çöl
kaktüsleri gibi bitkiler fazla sıcaklık isterler ve dışarıya bahçeye
konulduklarında yaşamlarını sürdüremezler. Sürekli ve sık sık
değişikliklerin olduğu yerler onlara zararlı olacaktır. Hol radyatörlerinden
sıcaklık uçup giderken ön kapı her zaman soğuk hava akımlarına açıktır. Bu
çeşit düzensiz sıcaklık değişiklikleri bitki için zararlıdır. Yazın sıcaklık
kışa göre 5-10°C daha fazla olmalıdır. 97-99. sayfalarda resimlerle
açıklanan bitkiler için ideal sıcaklıklar belirtilmiştir.
27-28°C (80°F)
Yüksek hava nen de salon bitkileri için maksimum sıcaklık
22-23°C (72°F)
Salon bitkilerinin büyük çoğunluğu için maksimum sıcaklık.
15-16°C (60°F)
Tropikal salon bitkiler için en düşük sıcaklık.
12-13°C (45°F)
Bilinen salon bitkileri için minimum sıcaklık.
5-10°C(36°F-42°F)
Dayanıklı salon bitkileri için kış sıcaklığı.
Nem
Bitkiler yetişme ve gelişmeleri için gereken besin maddelerini kökleri
vasıtasıyla emdikleri suyla birlikte alırlar. Saksıdaki toprak nispeten.
Steril musluk suyu ile sulanırsa kompostta bulunan besin elementlerini
alabilir. Bir süre sonra toprak fakirleşir veya besin maddeleri süzülür
gider. Bu nedenle bitkilere düzenli aralıklarla, bitki bakım rehberinde
belirtildiği gibi haftada bir ya da 15 günde bir, suya ilave edilmiş bitki
besini formunda ekstra besin maddesi verilmesi gerekir.
Yarayışlı bitki besin maddelerinin çeşitli tipleri vardır. Bunlarla birlikte
daima kullanılma önerileri göz önünde tutulmalıdır.
Çok sayıda besin elementlerini içerdiği için yağmur suyu musluk suyundan
daha yararlıdır.
Bu nedenle, eğer mümkünse, yağmur suyunun bitkilere püskürtülmesi en iyi
yoldur. Bu yalnızca bitkilere yararlı olmakla kalmaz, aynı zamanda kireçsiz
olduğu için yapraklar üzerinde çirkinliğe neden olan beyaz lekeleri de
azaltır. Püskürtmeden kaynaklanan bu lekeler hoş değildir, ancak sıvı, sprey
formunda kullanılabilen yaprak parlatıcıları "Life Shine" ile kolayca
uzaklaştırılabilirler. Eğer sıvı for-mundaysa,madde az miktarda suda çözülür
ve bu solüsyonla yapraklar silinir. Böylelikle yapraklar güzel ve sağlıklı
bir parlaklık kazanırlar.
Püskürtme özellikle, kışın ısıtma sistemleri nedeniyle kurulaşan atmosferde
daha büyük önem taşır.
Bitkiler, yaprakları arasında iyi bir şekilde dağıtılmış buhar veya suya
ihtiyaç duyarlar. Fazla su zarara neden olabilir. Ancak bitki spreyleriyle
hafif bir yağmurlama kesinlikle herhangi bir zarar meydana getirmez.
Uygun Su miktarı
Yeterince "nemli tutulması gerekir" sözü bitkinin su ihtiyacı konusunda bir
açıklık getirmemektedir. Bitkilerin su ihtiyacının ne zaman ve ne kadar
olacağını bilebilmek için tecrübe gerekmektedir. Burada parmak uçlarınız
zamanla tecrübe kazanacak ve ıslak (suyun topraktan sızması), orta nemli ve
kuru (parmağın nem hissetmemesi) arasındaki farkı hissedecektir. Bu basit
yöntemi uyguladığınız sürece günden güne fark eden toprak neminin derecesini
ölçer hale gelebilirsiniz. Aynı zamanda saksının dibi ve altındaki tabağı da
sık sık kontrol edilmelidir. Saksının drenajı iyi yapılmalı su dipte
birikmemelidir.
Uygun Su çeşidi
Pek çok yerde musluk suyu iyi bir sulama suyu olamaz. İçindeki kireçten
ileri gelen sertlik fazla olursa Açelya, Ortanca, Orkide gibi kirece duyarlı
bitkiler bundan zarar görürler. Musluk suyunun sertliği, basit
yumuşatıcılarla düşürülebilir. Yumuşak su, yağmur suyundan, buzdolabı
defrost suyundan veya bazı su kaynaklarından sağlanabilir. Sudan ileri gelen
zararlı maddeler saksı toprağının yüzünde toplanır. Her yıl saksı toprağının
üst katmanını atıp, saksı değiştirmek bitki için oldukça faydalıdır.
Suya batırarak sulama
Suya batırma sadece yazın ve iyi drenajlı saksılardaki geniş, çalı tipli
bitkilerde uygulanan bir metodudur. Uygun bir kabı veya mutfak lavabosunun
ılık su ile doldurulup bitkinin içine daldırılmasıdır. Bu şekilde sulamada
saksıdan kirli havanın atıldığını gösteren pek çok hava kabarcığının çıktığı
gözlenir. Yaklaşık 10 dakika sonra bitki sudan çıkarılarak saksıdan hiç su
süzülmeyinceye kadar yarım saat kurutulur. Sonra pencere kenarına
yerleştirilir. Taze hava su süzüldükçe köklere doğru nüfus ederek, kökleri
uyaracaktır.Bu istemin yazın haftada bir yapılması bitkinin sağlıklı
gelişebilmesi açısından çok büyük önem taşır.
Tatiller
Tatile çıktığınızda evdeki bitkilerinizin bakımı nasıl olacaktır? Çoğu
kişinin karşılaştığı bir sorundur. Çiçekleri bırakıp iyi olmalarını beklemek
yeterli değildir. Birçok bitki yazın bahçeye çıkarılabilir. Saksı kenarı
toprağın altında kalacak biçimde toprağa sokulur. Böylece saksıdaki toprağın
kuruması önlenir. Bitkilerinizi evde bırakmak zorunda iseniz, bitkilere
birkaç hafta yetecek besinleri ve suyu sağlayacak birçok buluştan
yararlanabilirsiniz. Bir çeşit bitki kabı olan ve su absorbe eden köpükten
yapılmış bir buluş aynı zamanda besin maddesi de içermektedir.
Eski usulde ise bitkiler banyo kenarına konur ve emici yün iplikler
vasıtasıyla her bitkiye yavaş fakat düzenli su sağlanır. Benzer bir sistem,
büyükçe bir kova ya da kase ile herhangi bir yere kurulabilir. Bununla
birlikte evde bulunulmadığı zamanlar bitkilerin doğrudan güneş ışığı alan
fazla ısıtılmış bir odada bulundurulmaması gerektiği akıldan
çıkarılmamalıdır.
Öneriler
Çakıl Üzerinde Çiçek Soğanı: Kasım-Aralık aylarında çiçek açan Narcissus ve
Hyacintus soğanları Eylül ayı sonunda çakıl taşları ile hazırlanan dikim
yerine yerleştirilir. Bu bir cam kase olursa bitkinin köklenmesini izlemek
mümkündür.
Yapraklar da kireç lekeleri: Buna çok miktarda kireçli su püskürtülmesi
neden olur. Ancak bu lekeler sprey ya da sıvı şekilde bulunan yaprak
parlatıcıları ile giderilebilir.
Yapraklanın temizliği: Süs bitkilerinin yaprakları üzerinde zamanla tpz
tabakaları oluşur. Bu tozlar yaprak gözeneklerinin kapanmasına dolayısıyla
solunuma engel oldukları için bitkinin yaşam fonksiyonlarında aksamalar
meydana gelir. Bu gibi sorunları ortadan kaldırmak için yaprakların bir
sünger yardımıyla oda ısısında olan kireçsiz su ile temizlenmeleri gerekir.
Sabun ve Alkol: 24 gr sabun, 1 İt su ve 10 cc alkol karıştırılarak bir
eriyik elde edilir. Bu karışım evde kolayca hazırlanan etkili bir ilaçtır.
Bitkilerin öz sularını emerek yaprak kıvrılması ve şekil bozukluğuna yol
açan yaprak bitlerine karşı kullanılabilir.
Yer değişikliği: Bitkilerin sıkça yer değiştirmesi son derece sakıncalıdır.
Bitkileri yerleştirirken uzun süre kalabileceği yer düşünülmelidir.
Yaprakların ve tomurcukların dökülmesi gibi sakıncalar yaratabilir.
Sulama: Soğuk su bitkilerde yaprak lekeleri, doku, kök çürükleri gibi
zararlar yapabilir. Sulama genellikle oda sıcaklığında kireçsiz su ile
yapılmalıdır.
Kirli saksılar: Bitki hastalık etmenlerinin uygun gelişme yerleridir. Saksı
ister plastik, ister toprak olsun boşaltıldığı zaman iyice temizlenmelidir.
İçinde soda bulunan sıcak su ile fırçalanmalı ve durulanmalıdır.
Tırmanan bitkileri nasıl desteklemeli: Bazı tırmanıcı bitkiler duvar üstünde
sağlam bir pençeye sahiptirler. Bazı türlerin tırmanabilmesi için yardım
gereklidir. Bu yardım, duvara vida monte edilip sürgünlerin ince teller
yardımıyla bunlara tutturulması suretiyle olabilir. Duvara tel gerebilir,
ağaç direkler koyabilirsiniz. Ancak yapılan düzenlemede bitkinin yeterli
ışık alması gerektiği unutulmamalıdır.
Başka destek çeşitleri: Bazı küçük bitkiler, saksıya demir çember monte
edilip bununla desteklenirler. Stephanotis, Ho-ya carnosa gibi ince sürgün
veren bitkiler için demir çember son derece uygundur. Fakat Philo-dendron,
daha büyük bir destek ister. Bu tür bitkilerin desteklenmesinde; üzeri yosun
veya sünger kaplı plastik bir boru kullanılabilir. Yosunlar, boruya naylon
ipler ile bağlanmalı, zaman zaman da ıslatılmalıdır. Böylece bitkinin hava
kökleri yosunlar arasına girip desteğe tutunacaklardır.
Saksı değiştirme
Belirli kurallara dikkat edildiği sürece saksı değiştirmek zor değildir.
Saksı değiştirmede dikkat edilecek hususlardan biri bitkinin fizyolojik
durumu ile ilgilidir. Büyümenin gözle görünür yavaşlaması, bitki renginde
solgunluk (hastalık haricinde) köklerin saksının deliklerinden çıkması gibi.
Diğer önemli bir husus da, değiştirilecek saksılarla ilgilidir. Eğer saksı
yeni ise kullanılmadan önce kireçsiz suda 24 saat bekletilmeli suyu tamamen
emmesi sağlanmalıdır. Bu kural toprak saksı için geçerlidir. Eski saksılar
ise içi ve dışı su altında iyice fırça ile temizlendikten sonra
kullanılmalıdır. Temel kurallardan birisi de saksı drenajının iyi olmasıdır.
Suyun saksının dip kısmında birikmesi köklerde çürümeye yol açacaktır. Ancak
kırık saksı parçalarıyla yapılan basit bir drenaj (suyun akışının
düzenlenmesi) çıkabilecek problemleri ortadan kaldıracaktır.
Değiştirme işlemine gelince; Değiştirilecek saksıdaki bitki toprak
yüzeyinden sol elin yüzük parmağı ile işaret parmağı arasına alınır, saksı
sağlamca tutularak ters çevrilir. Saksının bir kenarı hafifçe sert bir yere
vurularak bitkinin serbestçe saksıdan çıkması sağlanır. Yeni saksının dip
kısmındaki su akıtma deliğinin üzerine birkaç saksı kırığı konduktan sonra
üzerine 3 cm kadar taze toprak konur, bitkinin köklerinden, eski toprak
silkelendikten sonra saksının ortasına gelecek şekilde oturtulur. Kalan
boşluk taze toprakla saksının üst düzeyinde 1-2 cm boşluk kalacak şekilde
doldurulup sert bir yere vurularak toprağın sıkışması sağlanmalıdır.
Değiştirme işlemi bittikten sonra toprak tümüyle nemli duruma gelinceye
değin su verilir ve güneş ışığı almayan aydınlık, ılık bir yere
yerleştirilerek köklerin yeni ortamlarına uymaları sağlanır.
Saksı toprağının değiştirilmesi gibi gevşetilme yoluyla havalandırılması da
önemlidir. Bu işlem için.uç kısmı hafif sivri tahta çubuktan
yararlanılabilir. Köklerin zarar görmemesine dikkat edilmelidir.
Budama
Salon bitkilerinin çoğu, kış soyunca büyümelerini durdurur-ar. Dinlenme
devresi Şubat ayında sona erer ve yeni bir büyüme mevsimi için uyanırlar.
Gövdeleri odunsu yapıda ve fazla boylanma özelliğine sahip olan salon
bitkilerinin alt kısımlarından başlıyarak dallanmalarını sağlamak için
budama gereklidir. Bazı bitkiler çok uzun olarak bazıları da enlemesine
büyürler. Dikkatli bir budama sonucunda doğal şekillerini yeniden
kazanabilirler.Budama genellikle ilkbaharda yapılır. Bazı bitkiler ise
çiçekleri geçtikten sonra budanır.Büyüme döneminde daha hızlı gelişen üst
sürgünleri zayıflatmak için yumuşak tepe sürgünleri alma ile yan dallarının
daha iyi gelişmesi ve daha bol çiçeklenmesi sağlanır. Aynı zamanda bitki
üzerindeki açıp geçen çiçekleri sapları ile birlikte kesilmeleri gerekir.
Budama kısımlarından aynı zamanda çelikte alınabilir. Doğru olarak yapıldığı
sürece bitkiye hiçbir zarar getirmeyeceği gibi devam eden büyümeye daha iyi
gelişme şansı verir. Budamada kullanılacak aletler keskin olmalıdır. Aksi
halde kapanmayan yaralar bitkiyi çürütüp ölmelerine neden olacaktır.
Bonsai: Japon ve Çin adetlerinden olan bu kültürün en çarpıcı özelliği; gelişimini tamamlamış, yapraklanması ve çiçeklen-mesi bakımından büyük bir ağacın tüm özelliklerini taşıyan minyatür bir modeli olmasıdır. Küçük görünüşünü koruyabilmek için zaman zaman budama gereklidir. Aydınlık, serin bir ortamda bulundurulmalı su püskürtülerek nemlendirilmelidir.